KARAYAŞMAK KÖYÜ
Demirözü | Bayburt
  • https://www.facebook.com/Karaya%C5%9Fmak-290874514405949/?fref=ts

Köyümüzü Tanıyalım

Köyümüzü Tanıyalım

Sultan Alpaslan'ın 1071 yılında Malazgirt savaşını kazandıktan sonra Türkler Anadoluyu yurt edinmeye başlar. 

 

O tarihte Bayburt yöresinde Rum ve Ermeniler yaşardı. Bu bölgeye ilerleyen yıllarda atalarımız gelip Karayaşmak Köyünün mevcut yerine yerleşirler. Uzun yıllar burada Türk ailesi olarak yaşamlarına devam ediyorlar.

Zamanla Osmanlı zabitleri buraya gelip bilgi alır. Bir gün Osmanlı kumandanı köye gelir. Köyün merkezinde kadınlar toplu halde gözeden (suyun yerden çıktığı nokta) su alırken görür. Kadınların başlarının hepsi YAŞMAK'lı ve renkleri de KARA'dır. Yanındakilere dönüp buranın ismi bundan böyle KARAYAŞMAK olsun der ve öylece kayıtlara geçer. Köyde yaşayanlar hayvancılık, tarım ve sebze ürünleri ile geçimini temin ederler.

Karayaşmak Köyü ile ilgili kayıtlardan diğer bir bilgiyi Başbakanlık Devlet Arşivler müdürü Prof. Dr. İsmet MİROĞLU'nun 16. YÜZYILDA BAYBURT SANCAĞI adlı kitabından aktaralım,

Karayaşmak; 1516 senesinde hali ve harap köyler arasında olduğu zikredilmektedir. 1530 yılında burada 6 hane, 13 Mücerred, 2 nökerzade ve 4 sipahizade yaşarken; 1591 de 30 nefer vardı. Hasılı 1516 da 1.000 akça, 1530 da 4.730 akça ve 1591 de 10.500 akça geliri olup, başlıca ürünleri buğday, arpa ve sebze idi. Halkı MÜSLÜMANdı. Köyün bir de Değirmeni vardı.

Kaynak: Tapu 60 saife192; Tapu 966 saife 137; Kuyud-ı Kadime, Tapu 46, vr 34/b.

*Kuyud-ı Kadime Merkez arşivinde Kuyud-ı kadime olarak da tanımlanan Tahrir Defterleri: Kayıtlar, resmi muamelelerin kayıt tutulduğu defter. Tapu Kadostro Genel Müdürlüğü Kuyud-i Kadime arşivi

*hali tenha, ıssız bir yer

*harap viran, perişan

*mücerred (Osmanlıca) yalnız, tek başına yaşayan, evlenmemiş bekar

*nöker kul,   hizmet eden. Padişah veya askerleri koruma, hizmet eden kişi

*sipahi Osmanlı askeri, sefer zamanı dışında (atları ile) ikamet eden asker

*sipahizade asker oğlu. Zade:oğul evlat manasına

*nefer tek kişi, asker

*akça Osmanlıda gümüş paraya verilen ad

*timar Sipahiye verilen öşrü, vergisi alınacak arazi.

Tarihi belgelerden anlaşıldığı gibi, Karayaşmak Köyü Türk ve Müslüman bir köy olarak kurulmuştur. Topraklarının verimli olması tarım ürünleri ve sebzeciliğin bolca yetiştirilmesi bir değirmen kurulmasını beraberinde getirmiştir. Köye yerleşme yerinin önemi ve verimliliği ilerleyen yıllarda Osmanlı yönetiminin dikkatini çekerek burada ikamet edip, savaşa atları ile hazır olarak duran çeşitli sınıflarda asker yerleştirmiştir.    Bayburt'ta bulunan 191 tımardan 128 tımar arazi Müslümanlar, 63 ü Hıristiyanlar işliyordu. Müslüman olan 4 sipahi zade Karayaşmak köyüne verilmişti. Osmanlı yönetimi köylülere toprak vererek, geliri ile orada ikamet eden askerlere bakmalarını sağlamışlar. Bu kadar fazla askerin köyde yerleşmiş olmasının diğer bir nedeni de şu olmalı. Türkler bu bölgeleri fetih ettiklerinde buralarda Ermeni ve Rumlar yaşarlardı. Bayburt ve yöresi de aynı özellik taşıyordu. Yakın çevredeki köylerin çoğunluğu özellikle büyük olarak Kısanta'nın (Demirözü) ermeni nüfusa sahip olması köyümüzün ileri bir askeri karakol olarak da düşünülmüş olması gerek.

Diğer bir belge olarak şuan için ulaşabildiğimiz kayıtlı yıl itibarı ile 1835-1845 yıllarına ait. Yrd. Doç. Dr. Yunus ÖZGER?in 19. YÜZYILDA BAYBURT adlı eseri. Eserde ağırlıklı olarak Ekonomik ve Demografik insan yapısı üzerine çalışma yapılmış.

1835 yılı kayıtlarına göre Karayaşmak da 25 erkek nüfus var. Osmanlı, bu kayıtta kadın nüfusu ve askerleri göstermemiş. Osmanlı içindeki İslamdan farklı dine sahip olanların yoğunluk olarak bir arada yaşaması sorun olacağı düşüncesi, Müslüman Türk olan ve verimli topraklara sahip Karayaşmak Köyüne dışarıdan 2 hane Rum aile yerleştirilmesine neden oluyor. 1835 yılı kayıtlarına göre Gümüşhane göçebesi olduğu anlaşılan 2 si Hıristiyan toplam 9 gayrimüslim erkek vatandaş köyde yaşamaktadır.

Müslüman erkeklerin 2 si yaşlı, 6 si genç ve 8 i çocuk olarak kayıt edilirken, Gayrimüslimler 7 si evsat (ortayaş), 2 si edna (pek aşağı, en alçak. Çocuk manasında ) sınıflandırılmış.

Geçim kaynağı olarak ziraatçılık olduğu köyde 1845 yılında 14.5 kilelik ekili, 13.5 kilelik nadas arazisi mevcuttu. 2 adet arı kovanı, 29 adet büyükbaş hayvan ve 75 adet küçükbaş hayvan bulunurdu. Ayrıca Köyde 2 adet Değirmen mevcuttur. Asiyab resmi(değirmen vergisi) ayda 5 akça, yılda 60 akça vergi verilirdi.

Karayaşmak köyünün 1835 yılında elde ettiği toplam gelir 4.277 kuruş iken, 1845 de 5.622 kuruşa kadar yükselmişti. Vergi olarak

- Vergi-yi mahsusa     420.00 (kuruş)   Müslümanların ödediği vergi.

- Aşar Rusumatı         315.25 (kuruş)   Rumların ödediği vergi.  Toplamda Karayaşmak Köyünün ödediği vergi miktarı ise 735.25 kuruştu.

Not: Bu dönemde Köyümüzün geliri çevre köylerden Güneşli, Güvercindere, Işıkova, Çakırözü, Yakupabdal, Y.Pınarlı, Ozansu ve Danışment gibi köylerin gelirinden fazla olduğu kayıtlarda gözükmektedir.

Kaynak: BOA.ML.VRD.TMT.nr.6791 (Maliye Varitad Muhasebesi temettuat defteri)  Hazineye ait kar- gelir defteri

Tapu Kadostro Genel Müdürlüğü Kuyud-i Kadime arşivi

1900 - 2000 KARAYAŞMAK

Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köy sakin bir hayat sürmektedir. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşında (93 Harbi), Türkiye'nin büyük kayıplarıyla 31 Ocak 1878 de yapılan Edirne Mütarekesiyle sona erdi.  13 Temmuz 1878 de imzalanan Berlin Muahedesi'yle Doğuda Kars, Ardahan ve Batum (Üç Sancak) bölgesi Ruslara verildi. Bu anlaşmanın 16. maddesi Doğuda Rusya himayesinde bir Ermenistan bahşediyordu. Bu durumun, yıllarca birlikte yaşayan Ermenileri yerinde duramaz hale getirmiş, huzursuzluk çıkarmaya başlamışlar nihayetinde 1890 yılında Erzurum'da patlak veren Ermeni isyanları başta İstanbul ve Van gibi 5-6 yerde birçok kere tekrarlanmıştır.

1914 yılında 1. dünya savaşı çıkınca Ermeniler Doğu bölgesindeki illerde iyice sorun oluşturmuşlardı. Karayaşmak ile sınır olan ermeni nüfusa sahip Kısanta (Demirözü) ve Kısantalı Kirkor adında meşhur çete başı bölgenin sıkıntısı olmaktadır. Lori (Başpınar- Yazıbaşı köylerinden ismini alan) deresinden gelip Bayburt'a gidenler can ve mal güvenliği için Türk köyü olan Karayaşmak köyü altından geçip giderlermiş. Ermeni isyan ve sıkıntıları Osmanlı Devletinin 1915 Nisan ayında Tehcir (göç) yasasını çıkarmak zorunda bırakır. Bu kanun gereği Müslüman Türklerin ve Osmanlı Askerlerin sıkıntı çekmemesi için Anadolunun çeşitli yerlerinde yaşayan Ermeni ve Rum nüfusun, tespit edilen yerlere gitmesi amaçlanmıştır.

Karayaşmak Köyünde ikamet eden 2 hane Rum ailesi de üzülerek ve köyde ki Türklerle vedalaşarak ayrılmak zorunda kalmışlar. Rum Çakır ailesi kalanlara dönerek ? Ermenilerin yüzünden 100-150 yıllık toprağımızdan ve siz komşularımızdan ayrılmak zorunda kalıyoruz. Şimdi gidiyoruz, geri dönemezsek yerlerimiz sizin olsun, dönersek yerlerimize iyi bakın gelip komşuluğumuza devam ederiz, deyip gözleri yaşlı, yürekleri yaralı olarak ayrılmışlar.

Ruslar 1878 yılından beri Kars ve Ardahan bölgesini elerinde tutuyorlardı. Savaş batıda devam ederken Doğuda da başlamış Sarıkamış ve Erzurum işkâl edilmiş Bayburt'a doğru ilerlemeleri yörede huzursuzluğu artırmıştı. Şubat 1916 yılında Kop dağlarında Rus ordusuna karşı konulmuş ve 6 ay geçit vermeyerek 2. Plevne savunması diye adından tarihe not düşürmüştür. Ruslar, yeterli silah yardımı alamayan ve zayıflayan Türk birliklerini Kop dağında 16 Temmuz 1916 da geçerek Bayburt'a doğru işkâl ederek ilerlerler. Bu haber Bayburt ve Gümüşhane yöresinde Ermenilerce sevinçle karşılanırken, Müslümanlar yurtlarından can ve mal güvenliği için Anadolu içlerine doğru alelacele alabildikleri yiyeceklerle yollara seferber olurlar.

Önceden giden 2 hane Rumla birlikte 20 hane olan köy tamamen Muhacirlik, seferberlik denilen o acı yıllara doğru tarladaki ekinlerini biçmeden Temmuz ayında göç ederler. Karayaşmak Köyünde ikamet eden ve diğer köylerde yaşayan Türkler, Türkülere konu olan o, gide de gelmeye kötü seneler.! mısrasındaki duyguyu yaşayanlar oldukça fazladır. Geniş bir bölgede yaşayan ve göç eden insanlarının hemen hepsi aynı çile ve ızdırabı çekmişlerdir.

Rusların işkâl ettiği topraklarda, işkâl süresince yurtlarından gitmeyen Türklere çeşitli şekillerde zulümleri olmuştur. Nihayet 7 Kasım 1917 de Rusya'da ihtilâl olur 22 Ocak 1918 de Rusya mütareke ister. Bunun üzerine Rus ordusu işkâl ettiği doğu Anadoludan çekilmeğe başlar. Meydanı boş bulan kontrolsüz Ermenilerin çete başlarından Bayburt'ta Arşak, Kısanta da Kırkor,  Siptoros da Misak  gibi çeteciler tecavüz, yağma ve katliamlar yaparlar. Her tarafı yakıp yıkarlar. Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan, Van, Bitlis, Muş ve Kars bölgelerinde pek çok zulümler ederler.

Osmanlı Ordusunun tekrar Doğu Anadolu bölgesini geri almasından sonra acı gerçekler gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. 21 Şubat 1918 günü Bayburt Ermeni çetelerinden temizlenerek insanların yurtlarına geri dönmelerinin yolu açılmıştır.

Anadolu içlerine göç eden Türkler yavaş yavaş yurtlarına dönerler. Karayaşmak'lılar da Köylerinden Temmuz 1916 da çıkıp, savaş bitince geriye dönmeye başlamışlardır. Fakat her giden geriye dönememiştir. Misal olarak verirsek, Aziz ağa ve Halil kardeşler 16 kişilik aile olarak köyden ayrılıp geriye yalnız Mehmet ATASOY ve Ahmet YEŞİL amcaoğulları dönüyorlar. Köye döndüklerinde evlerinin yıkıldığı ve harap olduğunu görürler. Bu tarihte Bayburt, Erzurum vilayetine bağlıdır. Vilayet, 13 Ağustos 1920 de Bayburttan savaş sonrası yörenin durumunu istiyor. Bayburt yetkilileri cevap olarak bütün köylerin araştırmasını yaptıktan sonra 15 Ekim 1920 yılında Erzurum Vilayetine çekilen telgrafta Bayburt ve köylerinin genel durumunu anlatan bir rapor sunuyor. Raporda Ermenilerin Bayburtta ve 99 köyünde uyguladığı soykırım sonucu 7412 hanenin tahrip edildiğini ve oturulamaz hale geldiğini, 1387 Müslümanın öldürüldüğünü belirtmiştir. Köyün durumu resmi kayıtlar da harap olduğunu göstermektedir. Karayaşmak Köyünde göç olduğu için Ermeniler tarafından öldürülen olmadığı fakat harap olduğu yazılmaktadır. Yazıda köyden ayrılıp ta geriye dönemeyen yolculukları sırasında öldürülenler belirtilmemiş. Aşağıda Vilayete çekilen telgraf ve ekinde Karayaşmak ile birlikte birkaç örnek yerleşim yerinin durumunu gösteren rapor.

Telgrafnâme

Mahreci: Bayburd

Numarası: 770                                                           Müsta'celdir

Erzurum Vilâyetine

C.  [Cevâb]  13  Teşrîn-i  Evvel  sene  [13]36.  Şifreli  tele.  İrâde buyurulan ma?lûmâtın

mufassal  olmasından,  şifreli  telgrafla  arz  mümkün  olmadığından ma?lûmât-ı  mezkûreyi

hâvî  tanzîm  olunan  defterin  süvârî-i  mahsûsla  takdîm kılındığı ma?rûzdur.

Fî 15/10/[13]36

Kâ'im-i makâm nâmına  Kâmil

* Teşrîn-i  Evvel 1336  13 Ağustos 1920

*İrâde   İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman.

*ma?lûmât   Bilginin sahibi, konu hakkında bilgi

*mufassal   Tafsilli, tafsilâtlı, izahlı. Geniş mâlumatlı, kısımlara ayrılıp anlatılmış.

*mezkûreyi  Zikri geçen. Zikredilmiş. Evvelce bahsi geçmiş olan

*hâvî  tanzîm   İçine alan, ihtiva eden, kaplayan. Ayrıntılı bilgi

*süvârî-i  mahsûsla   Atlı asker ile

*maruz   Verilmiş, anlatılmış, sunulmuş

Raporda Karayaşmak Köyü ve birkaç örnek yerleşim yerinin durumu aşağıda ki gibidir.

Katl-iâmmauğrayan mikdârı nüfûs   Tahrîb edilen mikdâr-ı hâne      
Esâmî-i karye                           Mülâhazât
(Öldürülen nüfus sayısı)   (Tahrip edilen hanesayısı)  (Köyün, yerleşimin adı) (Düşünceler, sonuç olarak)

    -                                        20                                  Karayaşmak                     % 75 harâb

   59                                       45                                     Malasa                           % 75 harâb

   65                                       50                            Kirizi-i ulya (yukarı Kırzı)           % 25 harâb

  890                                    2500                          Merkez-i Kasaba (Bayburt)        % 50 harâb

15 Ekim 1920 tarihinde Erzurum vilayetine yazılan yazıda görüldüğü gibi 20 hane olan köyün % 75'i harap olmuş, göç eden köylülerin hepsi geriye sağ dönememiştir. Daha önce Revan bölgesinde ikamet eden Müslümanları, Rus ve Ermeniler yurtlarından göç etmek zorunda bırakırlar. Türk yönetimi 1923 - 24 yıllarında Köyümüze de bu bölgeden gelen 17 hane aileye toprak ve yer vererek yerleştirir.  Karayaşmak Köyü yeni gelenlerle birlikte canlılık kazanır. Yıkılan yerlerin tamiratı hızlanır, kalabalıklaşan köye yeni evler eklenir. Köy halkı, tarım ve hayvancılıkla geçimini temin eder. 1934 yılında çıkan soyadı kanunu ve yenilenen kayıtlarla köy nüfus yapısı şekillenir. Revan bölgesinden gelenlerden 12 hanesi 1947-48 tarihlerinde köyden ayrılarak bir kısmı Demirözü'ne çoğunluğu ise Kars bölgesine göç ederler.

Köyün; hayvancılık, tarım ve sebze gelirinin iyi olması 1948 yılında, Trabzon bölgesinden 4-5 ailelik 2. bir göç alır. Yeni gelenler ve eskilerle birlikte köy nüfus olarak doyum noktasına ulaşır. 1960 yılından sonra tarım arazisi yeterli gelmemeye başlar. Önce erkekler çalışmak için gurbete çıkar, ilerleyen yıllarda ailelerini de yanlarına alırlar. Göç alan köy artık göç vermeye başlamıştır.

YILLAR 1100      1530      1591          1835        1915        1925         1940      1955        1960       1965

NÜFUS  4 Hane    6 Hane    6 Hane        25        20 Hane   32 Hane      176        238          268         268

                -        19  Nefer  30 Nefer  Erkek nüfus 

*****  *****  *****  *****  *****  *****  *****  *****  *****  *****  *****

YILLAR      1970     1975     1980   1985   1990    1995   2000    2006   2010    2011   2012 

NÜFUS        232       245      171     201    165      130      96        67       65       57       64

                  2013      2014    2015    2016   2017    2018   2019   2020   2021    2022   2023
                    56          42       31        47       31       36       21       29      30        28      30

Not: Son dönem bilgilerin bize ulaşmasını sağlayan Hacı Yusuf (Seyfettin) ATASOY'a teşekkür ederim.

Hazırlayan

Erol ATASOY